ORTATEPE KÖYÜ
DAĞISTANDAN GÖKSUN OVALARINA 600 yıllık Osmanlı imparatorluğunun ileri uç kalesi olan Kafkasya’nın Dağıstan bölgesinde yaşayan atalarımız İmparatorluğun zaafiyete uğramasıyla 19.yüzyılda amansız bir Rus istilasına maruz kalmışlardır.Her türlü imkansızlığa rağmen,sayı ve silah bakımından kuvvetli olan Rus ordularına karşı din,namus,vatan ve haysiyetleri uğruna cihat ilan eden Şeyh Şamil önderliğinde 36 yıl gibi uzun bir süre kahramanca savaşan atalarımız,Osmanlı İmparatorluğundan beklenilen yardım kendilerine zamanında ulaşmaması nedeniyle gelişen olumsuz şartlar nedeniyle istemeyerek mücadeleyi bırakmak zorunda kalmışlardır. Ancak Rus esaretinde yaşamaktansa kutsal topraklar addettikleri Osmanlı İmparatorluğuna göç etmeyi tercih eden atalarımız 1859 yılından itibaren akın,akın göç etmeye başlamış ve yazın Kahramanmaraş ili Göksun ilçesinin 5 Km kuzeyinde yer alan Deve Mağarasında konaklamışlar , kışın ise Andırın üzerinden Adana Çukurova Ovası göç etmişler ve şekilde 5 yıl göçebe hayatı yaşamışlarıdır. ORTATEPE KÖYÜ Ortatepe Köyü’den bir görünüş Kafkasya’da yüksek dağların eteğinde bulunan yaylalarda yaşamaya alışmış olan bu insanlar ; aşırı sıcak ve sivrisineği ile ün salmış Çukurovasında yaşamaktansa anavatanlarındaki yaşam tarzlarına uygun olan Göksun ovalarında yaşayıp yerleşmeyi tercih etmişlerdir .O zamanlardaki isimleriyle Tetir, Kırcainek ve Hevlekli dağlarının ortasında yer alan tepenin eteklerinden arazi satın almışlar ve1862 yılında yerleşik hayata geçmek amacıyla ilk evin temelinin atmışlardır.Yerleşim yeri olarak seçilen tepenin yukarıda bahsedilen dağların arasında yer almasından dolayı Ortatepe denilmesi nedeniyle aynı isim köyede verilmiştir.Kuralan köyün ismi o tarihten itibaren Ortatepe olmuştur.Müslüman müslümanın kardeşidir pirensibiyle atalarımıza kucak açan Anadolu insanlarının yardım ve destekleriyle bu toprakları yurt edinmişlerdir.Ortatepe köyü işte bu yiğit insanların kurduğu ve halen torunlarının yerleşik halde yaşadığı şirin bir köydür. ANA DİLİOrtatepe Köylülerinin ana dili şu anda Dağıstan’da konuşulmakta olan Avar Dili’dir.Anadillerinde kendilerini Maarulav (Dağlı) olarak adlandıran Ortatepeliler Kafkasyanın yerli halklarından olan Avarlardandır.Köyde sürekli ikamet edenlerin tamamı Avar kökenlidir. Değişik amaçla köye gelenlerin geçici meskenlerde yaşadıkları ve işlerinin bitiminde köyden ayrıldıkları görülür.Köyde hala anadil olan Avarca konuşulmakta olup, yeni nesilde azalan oranda anadillerini kullanma eğilimi görülmektedir.Bu şekilde devam etmesi halinde yakın tarihte Avarca’nın unutulması kaçınılmaz görülmektedir. İLK KÖYÜ KURANLAR Köyü ilk kuranlar 16 kişi idiler.bunların bilinen önde gelenleri ise1859 yılında başlayan göçle birlikte Göksun ovasına gelen Abdulkerim, Davut, Ali, Hacımehmet, Ramazan, İsmail, Mehmet ve Şamsu aileleridir.Bir kaç ailede 93 harbinden sonra gelmişlerdir. BAHAR BAYRAMI (OTSBAY) Geleneksel Ortatepe Köyü Bahar Bayramı her yıl Mayıs ayında Kahramanmaraş il, ilçe ve köylerinden ve hatta çevre illerden gelen yaklaşık 10000 kişinin katılımı ile coşkulu bir şekilde kutlanan bir bayramdır. Öküz koşumunda (otsbay) bayrağın tören alanınına götürülme anı
Kafkasya’nın Dağıstan bölgesinden 146 yıl önce Anadolu’ya göç eden ve bugünkü Ortatepe Köyü kuranların göçten önce Dağıstan’da kutladıkları Bahar Bayramını (Öküz Koşumu, Otsbay) göçle birlikte Göksun ovasına taşıması ile geleneksel hale gelen ve aralıksız olarak bugüne kadar kutlanan bir bayramdır. İki gün süren etkinliklerin ilk gününde Köy camiinde mevlid-i şerif okunur,salavat getirilir ve akabinde hayır ve bereket duaları yapılır.Önceki yıl bayramı organize etmek üzere bayrağı almış olan hayırsever tarafından bir boğa kurban edilerek köyde bulunan ve çevreden gelmiş olan 7 den 70 e herkese ikramda bulunulur.Aynı günün akşamı köy gençleri tarafından dışardan gelen misafirler ve köy sakinleri için tiyatro ve slayt gösterileri yapılır. Bu gösterilerden sonra Kafkas Müziği eşliğinde geleneksel köy düğünü yapılır. İkinci günü ise daha önce hazır hale getirilmiş olan tören alanına misafirlerin ve devlet erkanının yerini almasıyla başlar. Köy Muhtarının açılış konuşmasından sonra Kahramanmaraş Dağıstanlılar Kültür ve Dayanışma Derneği adına bir kişi tarafından günün anlam ve önemini belirten konuşma yapılır. Göksun Kaymakamı ve Göksun Ziraat Odası başkanının bayramla ilgili düşünceleri ile izlenimlerini içeren konuşmalarından sonra dualar eşliğinde temsili toprak sürme merasimine geçilir. Bu kısımda temsili olarak toprağa tohum atma ve akabinde toprağın karasabanla sürülme merasimi yapılır. Köy sakinleri, gelen misafirlerden sonra devlet adına Kahramanmaraş Valisi veya Göksun Kaymakamı karasabanla toprağı sürer.Daha sonra içinde bulunulan yılın çiftçiler için bereketli geçmesi, birlik beraberlik ve huzurun muhafazası temennisiyle köy imamının daveti ile devlet erkanı ve halk hep birlikte dualarda bulunur.Bu yıl bayramın finansmanını üstlenen kişi tarafından gelecek yıl bu görevi gönüllü olarak devralacak kişiye verilmek üzere hazırlanan çeşitli hediyelerle süslenmiş ve boyu 3 metreyi bulan görkemli bayrak, Kafkas müziği ve kalabalık bir kortej eşliğinde tören alanına getirilir.Tören alanının ortasına dikilen bayrak gelecek yıl bayramı organize edecek hayırsever tarafından teslim alınır. Bayrağın yeni sahibini bulmasıyla tamamlanan bayrak devir teslim töreninden sonra Göksun Halk Oyunları ekibi ve Kafkas Kültür Derneği folklor ekibinin büyük beğeni ile izlenen folklor gösterileri yapılır. Daha sonra bahar şenlikleri kapsamında olan spor müsabakalarına geçilir.Sırasıyla Okullararası halat çekme yarışması, küçükler ve büyükler kros, bisiklet ve at yarışmaları ile 11 kategoride güreş müsabakaları yapılır. Coşku içerisinde geçen spor müsabakalarından sonra ilk üç dereceye giren sporculara kupa ,madalya ve çeşitli hediyeler verilir.Bu şekilde gün boyu süren etkinliklerden sonra bir dahaki yılda tekrar buluşma temennisi ve köye gelen bütün misaferlere göstermiş oldukları ilgiden dolayı teşekkürü ihtiva eden kapanış konuşmasından sonra bayram sona erer. EKONOMİK DURUM1980 yılına kadar tarım ve hayvancılıkta önemli bir yere sahip olan Ortatepe Köyü ,son zamanlarda gençlerin eğitim ve kendi işlerini kurmak amacıyla köyden ayrılmaları ve bir daha geri dönmemeleri nedeniyle köyde tarım hayvancılık eski cazibesini kaybetmiştir.Ancak köyde yerleşik olarak hayatlarını sürdürenler küçük çaplı olsa da tarla bitkileri ve hayvancılık üzerine çalışmalarını sürdürmektedirler.Köyün ekonomik olarak gelişmesi için alışılagelmiş tarla bitkileri ekimi yerine meyvacılık ve sebzeciliğe yönelmesi ve klasik hayvancılık yerine modern besi ve mandracılığa meyil etmesi arzu edilmekte bu alanda çalışmalar sürdürülmektedir.Bunun yanı sıra tarım ve hayvancılığa dayalı sanayi yatırımlarının yapılması için araştırma ve fizibilite çalışamları yapılmaktadır. OKUL VE CAMİİ Köyün ortasından geçen Kömür Çayı Ortatepe köyü’nü fiziki olarak ikiye bölmesiyle oluşan ve ırmağın batısında yer alan Kayabaşı Mahallesi ile doğusuna da yer alan Karşıyaka mahallelerin her ikisinde de mahalle isimleri ile anılan 2 camisi bulunmaktadır. Camiler köy halkı tarafından 1967 yılında yapılmış olup, sırasıyla 200 ve 100 kişi kapasitelidir. Caminin birinin görevli imamı bulunmasına rağmen diğer caminin imam kadrosu münhal bulunmaktadır. Karşıyaka Mahallesinde bulunan 2 derslikli ve 80 öğrenci kapasiteli Okul ve lojmanı ise kapalı olup, yaklaşık 10 öğrenci taşımalı eğitim projesi kapsamında Göksun ilçesinde eğitim görmektedir.Köyde okuma yazma oranı %95 olup , Türkçenin yanı sıra anadilleri olan Avarca konuşulmaktadır.Yeni nesil ise anadillerini konuşup anlamada güçlük çektikleri ve hatta bazı gençlerin Avarca dilini hiç anlamadıkları ve konuşamadıkları görülmektedir.Bu yönüyle Ortatepe Köylüleri anadillerini kayıp etmeleri gibi bir beklenmeyen ve arzu edilmeyen bir durum ile karşı karşıya kaldıkları görülmektedir.
ALTYAPI
Köyde 1980 yılından itibaren elektrik verilmiş bulunmaktadır. Her iki mahalleye 1965 ve 1970 yıllarında ikişer çeşme yapılmış daha sonra bu çeşmelere gelen suyun yetersiz ve sağlıksız olması nedeniyle 1990 yılında tekrar yeni bir su şebekesi yapılmış olup, her evde son derece sağlıklı ve kaliteli içme suyu bulunmaktadır. 1998 yılında ise her eve sabit telefon hizmeti ve 2006 yılından itibaren hızlı internet hizmeti verilmiştir. Ayrıca köyümüzde 1999 yılından itibaren Telsim, 2000 yılından itibaren Avea ve kısmen olsa da 2001 yılından itibaren Turkcell kapsama alanına girmiş bulunmaktadır.Köyü ilçeye bağlayan yol ise 2002 yılında asfaltlanmış bulunmaktadır.
Gerek ilçeye yakın olması ,gerekse uygun coğrafik ve iklim şarlarının yanı sıra bütün kamu hizmetlerinin eksiksiz olarak verilmiş olması nedeniyle Ortatepe Köyü yaşanmaya değer bir safiye yeri olup ,gün geçtikçe emeklilerimizin ilgi odağı haline gelmektedir.Her yıl düzenlenen Geleneksel Bahar Bayramı, köyün birlik beraberliği ile gelişimine katkı sağladığı görülmektedir.DEMOGRAFİK YAPIKöy halkı ataları gibi çalışkan,dürüst ,barışcı ,vatanını ve milletini seven yaşadığı toprakları için gerekirse canını seve seve verebilecek üstün karaktere sahiptirler.Büyüklerin sözü dinlenir. Köy sakinleri arasında meydana gelen ufak tefek adli vakalar resmiyete intikal ettirilmeden kendi aralarında çözerler. Köyde kız kaçırma, kavga, hırsızlık gibi vakalara rastanmaz. Herkesin namusu güvence altındadır. Akrabalık ve komşuluk bağları kuvvetlidir.Herkes birbirinin sevinç ve üzüntüsünü paylaşır.Dağıstan’da olduğu gibi Yah ( Ar,haya,namus) kavramlarına önem verilir.Genelde emek sektöründe ve devlet dairelerinde çeşitli kademelerinde çalışmakta olan Ortatepe’liler çalışkan ve dürüstlükleri ile her daim takdir toplamaktadırlar.HINKALMalzemeler:- 1000 gr koyun kıyması (sinirsiz)
- 4 baş iri soğan
- 3 su bardağı un
- su
- tuz, karabiber
- 5-6 diş Sarmısak
- 1.Hingal
Hissinahingal - Ğanilhingal
Kartulasulhingal
Hanilhingal
Nisolhingal - Kildul hinkal
- Cahudalhinkal
2-Purşina
3-Kukkançed
4-Surapank
Nistal pankk - Şipkopank
5-Ğonoturajo
6-Urba
7-Karş
8-Kartlama
EL SANATLARI
BURTİNAGeleneksel Dağıstan kilimidir.Yünden örülür.Üzerinde tabiatı ve olayları anlatan figürler bulunur. Köyde el sanatlarına önem verilir herkes kendi çapında maket çeşitlerinden yaparlar bu büyük çapta sergi düzenlenecek kadar el emeği göz nuru maketler mevcuttur. Köyde yapılan gemi maketlerinden bir örnek köyde yapılan ev maktlerinden örnekler Köyde yapılan Kanı MaketiDağıstan KamasıDağıstan el sanatlarında dünya çapında üne sahip olup , göçle birlikte Ortatepe’ye gelmiştir.
OYUNLAR MollarhoArşunbaygiHasandalaMarğiç
DİNİ BAYRAMLAR Ortatepelilerin tamamı Müslüman olup, Şafii mezhebine mensuptur. Dinlerine düşkündürler ve inançları kuvvetlidir. Başka din ve düşenceye son derece saygılı ve hoşgörü sahiptirler.Köyden vaktiyle göç ederek gurbete gidenler şartlar ne olursa olsun Ramazan Bayramında köyde toplanırlar. Bayramdan bir gün önceki ikindi namazına müteakip toplu olarak köy mezarlığı ziyaret edilir. Edebiyete intikal edenler için dualar yapılarak Kur’an okunur. Bayram namazından sonra camiden çıkanlar bir yere dağılmadan önce Camii avlusunda halka şeklinde toplanarak bayramlaşırlar.Varsa birbirine küskün olanlar barıştırılır.Bu merasimden sonra 7 den 70’ e köyün bütün erkekleri kendi akranları ile oluşturdukları beşer onarlı gruplar halinde ev ev gezerek birbirinin bayramını kutlarlar. Eve gelenlere kadınlar tarafından gün öncesinden hazırlanmış olan yöresel ve Dağıstan’a özgü yemek,pasta ve tatlılardan ikramlarda bulunurlar.İkramlar esnasında alınan kilolar ev ev yapılan ziyaretler esnasında eritilir.DAĞISTAN FIRINI Dağıstandan göksun ovalarına getirilen toprak gövde içi ateş tuğlası ile yapılan fırında Dağıstanlılara özgü çok güzel ekmek ,honoturajo,purşina,Majeka,pişirilir.Bu fırında pişirilen ekmek ve yemeklerin ayrı bir rehası vardır.- BİLMECELER
- 1.Ayakları yok ellerden mahrum Yeme içmeye gereksinim yok Soranlara cevap verir Alanlara ilim verir.
- 2.Ne dili var ne ağzı Konuşmadan öğretir Sen onunla konuşursan Daima artar bilgin.
- 3.Sabah oldu dört ayak Öğle oldu çift ayak Akşam oldu üç ayak
- 4.Kendine ayırdıkca azalan Başkasına verdikce çoğalan.
- 5.Sabah akşam bizden büyük Öğle olunca bizden küçük.
- 6 Her zaman ağızdadır ne erir ne yutulur
- 7.Et ucunda demir halka
- 8.Kulağı bükülünce dili dışarı çıkar.
- 9.Dünya alemi birleştien ama kendisi yalnız olan.
- 10.Dünyada herkese eşit olan şey.
- FIKRALAR
1.Ahmet göz yaşları içinde soğan yemekteydi.-Neden ağlıyorsun Ahmet diye sorduklarında,-Görmüyormusun soğan yiyorum der-Yemeden bırak- -Nasıl bırakayım ben onu buğdayla takas yaparak almışım diye cevap verir. - 2.Murad yeni aldığı arabasıyla çarşıya çıkar. Bir süre sonra ev dönüş yolunda başka bir acemi şoför arabasına çarpar.Sağ tarafını çökertmiş.ikinci günü sol taraf üçüncü günü arkasını önünü her gün bir tarafına çarpmış.Bunu gören trafik polisi; Böyle sükseli arabayla çarşıya çıkmaya utanmıyormusun. Ne zaman bunun yüzünü gözünü düzelteceksin? Murat cevap verir;Bunun çarpacağı ve buna çarpacak arabalar bittiği zaman her tarafını yaptıracağım.
- 3.Şoförün yanına oturan hacıya şoför,şu tembihi yapar sağ taraftan gelen otomobili sen bana haber ver der.Bir müddet sonra sağ taraftan gelen otobüs sağ tarafına çarpar bunun üzerine manalı manalı bakan şoföre hacı ne bakıyorsun kardeşim sen bana otomobil gelirse söylememi istedin bu çarpan otobüs der.
4.Kartos garsona seslenir. -9 bardak çay dök der bana -Yuvarlak hesap olsun diye on niye demiyorsun diye soran garsona Kortas hemen cevabı yapıştırır. -10 tane içmem için sen beni inek mi sandın. 5.Fizik dersinde -Öğretmen elektrik enerjisi ile yıldırım arasında fark varmı diye sorar -Öğrenci ; var elektrik enerjisi parayla,yıdırım parasız elde edilir. 6.Köylüyü sözde aydınlatmak maksadıyla gelen bir öğretici cemaati toplayarak insanların maymunlardan geldiğini anlatır. Köyün yaşlılardan biri konferans verenin önüne çıkarak -oğlum sen bu haberlerini maymunları bir araya toplayarak onlara anlat der. -
- ATA SÖZLERİ
-
- Baba evini terk eden(unutan) iyi gün görmez
- Dışarıda kazandığın gümüşten,köyünde kazandığın bakır daha iyidir
- Gelirken öküzün boynuzunu tutmazsan,kaçarken kuyruğunu tutamazsın
- Köyünü terk eden,ölmek için köyüne döner
- Vatanını terk edenin talihi olmaz
- Vatan müdafasında ölen kabirde sağdır.
- Yabancıların eline geçmiş atın,toprağımızdaki karga kadar kıymeti yoktur.
- Abayla ekin eken,miltanla biçer
- Ayak yorulmadan ,ihtiyaç karşılanmaz
- Az zahmet çok rahat getirir
- Biz toprağı unutursak toprakta bizi unutur.
- Boşta gezen köpeğe ya taş atarlar yada sopa
- Çalışmanın yorgunluğu,çalışmakla çıkar
- Elleri çalışmayanın ,dişleri çalışmaz
- Niyet amelini,amel işini belli eder.
- Toprağa düşen tohum yeşermeden kalmaz.
- Zahmetsiz kazanılan mal,insanı saptırır.
- Acıkmayan yemeğin,susamayan suyun lezzetini alamaz.
- Ah vah başına düşmekte olan taşı önleyemez.
- Al deneni almayan, ver diye yalvarır.
- Altının iyisi eriyince,insanın iyisi tanınınca belli olur.
- Atlıların yanında ata bin,yayaların yanında sende in.
- Ayıbı yüze vurmak,yüze karşı övgüden iyidir.
- Bizi seven yüzümüze bakar,sevmeyen elbisemize.
- Çalışkan olmanın zararı olmaz
- Dal kırılmakla,ağaç kurumaz
- Derdi büyük olanın gecesi uzun olur
- Demiri pas,insanı dert bitirir
- Dünya sürdüğün gibi gider,
- kör eşek gibidir.
- Elinle verdiğini ayağınla alırsın
- Erken kalkmayana,gün kısadır
- Evdeyken tarla alınır,tarladayken ev alınmaz.
- Evde duyulmayan sokakta duyuluyor olabilir, Görmediklerimizi yabancılar görebilir.
- Fareyi kedi,kediyi aslan yapma
- Gecenin uzunluğunu hasta,günüzün uzununu aç insan bilir.
- Görmek için bile silahını,saklamak için dahi olsa paranı başkasına verme
- Gündüz yaptığın görülür,gece yaptığın duyulur.
- Gereksiz olanı alan,gerekli olanı satmak zorunda kalır.
- Gün kadar yılda olur,yıl kadar günde.
- Güzel görmek kadar,güzellik yoktur.
- Görmüş olana duyan anlatsın.
- Haram malla şişmanlamaktansa,helal malla zayıflamak iyidir.
- Huyunu bilmediğin kişiye ne borç ver,nede borç al.
- İftira etmek ayıpsa,iftiraya sebeb olmakta ayıptır.
- İnsanın üzerine toprak serpilmeden,toprağa gözü doymaz.
- Kalp kulağı dinlemedikce,kulak sesi işitemez.
- Kalbinde başkası varken,dilinle başkası konuşulmaz.
- Karga uçtu diye,güneşin nuru sönmez.
- Kalbinin kör olmasından,gözlerin kör olması iyidir.
- Kalbi düzelmeyenin ,dili düzelmez.
- Babası oğluna kes diye öküz verir,oğlu babasına pişirecek et vermez.
- Kırıntıya hürmet eden aç kalmaz.
- Köyün adetleri yok oluncaya kadar,köyün yok olması daha iyidir.
- Konuşmasını bilmeyen,susmasını bilmelidir.
- Körün tarifiyle yol bulunmaz.
- Kurt avcuyu,avcu kurdu düşünür.
- Kuruşu hesap eden,lirayı saltığa çıkarır.
- Mal ararken kendini kaybetmeyesin.
Yorumlar -
Yorum Yaz